Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالَ ٱلْمَلَأُ مِن قَوْمِهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِلِقَآءِ ٱلْءَاخِرَةِ وَأَتْرَفْنَٰهُمْ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا مَا هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يَأْكُلُ مِمَّا تَأْكُلُونَ مِنْهُ وَيَشْرَبُ مِمَّا تَشْرَبُونَ
Ve kâlel meleu min kavmihillezîne keferû ve kezzebû bi likâil âhıreti ve etrafnâhum fîl hayâtid dunyâ mâ hâzâ illâ beşerun mislukum ye’kulu mimmâ te’kulûne minhu yeşrebu mimmâ teşrabûn(teşrabûne).
O peygamberin kavminden, Allah’ı inkâr eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: “O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve dedi ki
- وَقَالَ
- ق و ل
- ileri gelenler
- الْمَلَأُ
- م ل ا
- -nden
- مِنْ
- kavmi-
- قَوْمِهِ
- ق و م
- الَّذِينَ
- inkar edenler
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- ve yalanlayanlar
- وَكَذَّبُوا
- ك ذ ب
- buluşmasını
- بِلِقَاءِ
- ل ق ي
- ahiret
- الْاخِرَةِ
- ا خ ر
- ve kendilerine refah verdiklerimiz
- وَأَتْرَفْنَاهُمْ
- ت ر ف
- فِي
- hayatında
- الْحَيَاةِ
- ح ي ي
- dünya
- الدُّنْيَا
- د ن و
- değildir
- مَا
- bu
- هَٰذَا
- başka bir şey
- إِلَّا
- bir insandan
- بَشَرٌ
- ب ش ر
- sizin gibi
- مِثْلُكُمْ
- م ث ل
- yiyor
- يَأْكُلُ
- ا ك ل
- -den
- مِمَّا
- sizin yediğiniz-
- تَأْكُلُونَ
- ا ك ل
- ondan
- مِنْهُ
- ve içiyor
- وَيَشْرَبُ
- ش ر ب
- -den
- مِمَّا
- sizin içtiğiniz-
- تَشْرَبُونَ
- ش ر ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O peygamberin kavminden, Allah’ı inkâr eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: “O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor.”
- Diyanet Vakfı: Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: «Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip ahirete ulaşmayı yalanlayan kavminden o kodaman güruh ise şöyle dedi: «Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil; yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı yalanlayan ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz kodaman güruh dedi ki: «Bu dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.»
- Ali Fikri Yavuz: Dünya hayatında kendilerine nimet (mal ve evlâd bolluğu) verdiğimiz halde, küfredip ahiretteki hesabla karşılaşmayı yalanlıyan ve o peygamberin kavminden ileri gelen bir topluluk şöyle dedi: “- Bu, ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor (bu bir peygamber olamaz).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dünya hayatta kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip Âhıret likasını tekzib eyliyen kavminden o (mele´) kodaman güruh ise şöyle dedi: «bu başka değil, ancak sizin gibi bir beşer, yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor
- Fizilal-il Kuran: Soydaşları arasındaki ahiret buluşmasını yalanlayan ve kendilerine bol nimet verdiğimiz için baştan çıkan öncü kâfirler dediler ki; «Bu adam tıpkı sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor.»
- Hasan Basri Çantay: Onun kavminden — kendilerine dünyâ hayâtında refah verdiğimiz halde küfr (-ü inkâr) eden, âhirete kavuşmayı yalan sayan — bir gurüh dedi ki: «Bu, sizin gibi bir beşerden başkası değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içdiklerinizden içiyor».
- İbni Kesir: Onun kavminden; kendilerine dünya hayatında rızık verdiğimiz halde küfr ederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: Bu, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onun kavminden bir tâife ki, kâfir oldular ve ahirete kavuşmayı tekzîp ettiler ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz halde dediler ki: «Bu başka değil, ancak sizin gibi bir insan, sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor.»
- Tefhim-ul Kuran: Kendi kavminden, küfredip de ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: «Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir.»
Resim yüklenemedi.