Your browser doesn’t support HTML5 audio
بَلْ أَتَيْنَٰهُم بِٱلْحَقِّ وَإِنَّهُمْ لَكَٰذِبُونَ
Bel eteynâhum bil hakkı ve innehum le kâzibûn(kâzibûne).
Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- doğrusu
- بَلْ
- biz onlara getirdik
- أَتَيْنَاهُمْ
- ا ت ي
- hakkı
- بِالْحَقِّ
- ح ق ق
- onlarsa
- وَإِنَّهُمْ
- yalancıdırlar
- لَكَاذِبُونَ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.
- Diyanet Vakfı: Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik; onlar ise hakikaten yalancılardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Doğrusu Biz onlara gerçeği getirdik; onlar ise şüphesiz yalancılar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Doğrusu biz onlara hakkı getirdik; onlar ise cidden yalancıdırlar.
- Ali Fikri Yavuz: Doğrusu biz, onlara, hakkı (tevhîdi) getirdik. Şüphesiz onlar, (Allah çocuk edindi, melekler kızlarıdır sözlerinde) yalancıdırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Doğrusu biz onlara hakkı getirdik ve şüphesiz onlar yalancılar
- Fizilal-il Kuran: Aslında biz onlara gerçeği sunduk, fakat onlar yalan söylüyorlar.
- Hasan Basri Çantay: Hayır, biz onlara hakıykatı getirdik. Onlarsa muhakkak yalancıdırlar.
- İbni Kesir: Hayır, Biz, onlara gerçeği getirdik. Ama onlar muhakkak yalancılardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Hayır... Biz onlara hakkı getirdik. Onlar ise şüphe yok ki, elbette yalancılardır.
- Tefhim-ul Kuran: Hayır, biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancıdırlar.
Resim yüklenemedi.