Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَقَدَرْنَا فَنِعْمَ ٱلْقَٰدِرُونَ
Fe kadernâ fe ni’mel kâdirûn(kâdirûne).
Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve biçimlendirdik
- فَقَدَرْنَا
- ق د ر
- ne güzel
- فَنِعْمَ
- ن ع م
- biçim vereniz biz
- الْقَادِرُونَ
- ق د ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz!
- Diyanet Vakfı: Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Demek ki ölçmüşüz, demek ki Biz ne güzel güçlüleriz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
- Ali Fikri Yavuz: İşte biz, bunu takdir ettik. O halde biz ne güzel kâdiriz!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Demek ki ölçmüşüz, demek ki biz ne güzel kâdiriz
- Fizilal-il Kuran: Biz o sıvı damlacığın gelişmesini aşamalı bir plâna bağladık. Biz ne güzel plân yaparız.
- Hasan Basri Çantay: İşte biz (bunu) kudretimizle yapdık. Demek (biz) ne güzel kaadirler (iz)!
- İbni Kesir: Bunu Biz takdir ettik, ne güzel takdir edenleriz Biz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte Biz kâdir olduk, artık ne güzel kâdir olanlarız.
- Tefhim-ul Kuran: İşte (buna) güç yetirdik. Demek ki, biz ne güzel güç yetirenleriz.