Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى ظِلَٰلٍ وَعُيُونٍ
İnnel muttekîne fî zılâlin ve uyûn(uyûnin).
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz
- إِنَّ
- muttakiler ise
- الْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- altındadır
- فِي
- gölgeler
- ظِلَالٍ
- ظ ل ل
- ve çeşme başındadırlar
- وَعُيُونٍ
- ع ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.
- Diyanet Vakfı: (41-42) Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphesiz ki takva sahipleri gölgeliklerde pınar başlarında
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
- Ali Fikri Yavuz: Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şübhesiz ki (korunan) müttakîler gölgelerde, kaynaklarda
- Fizilal-il Kuran: Kötülüklerden sakınanlara gelince anlar ağaç gölgeleri altında ve pınar başlarındadırlar.
- Hasan Basri Çantay: (41-42) Hakıykat, takva saahibleri gölgeler, pınarlar ve canları ne isterse onlardan bir çok meyveler içindedirler.
- İbni Kesir: Muhakkak ki muttakiler, gölgeliklerde ve pınarlardadırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, muttakîler ise gölgelerde ve çeşmelerdedirler.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar;
Resim yüklenemedi.