Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ
İnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).
Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- böyle
- كَذَٰلِكَ
- mükafatlandırırız
- نَجْزِي
- ج ز ي
- güzel davrananları
- الْمُحْسِنِينَ
- ح س ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.
- Diyanet Vakfı: İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte Biz güzellik yapanları böyle karşılarız!
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
- Ali Fikri Yavuz: İşte biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte biz muhsinleri böyle karşılarız
- Fizilal-il Kuran: Biz iyilik yapanları, İşte böyle ödüllendiririz.
- Hasan Basri Çantay: «Şübhe yok ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız».
- İbni Kesir: Şüphesiz ki Biz; ihsan edenleri böyle mükafatlandırırız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, Biz muhsin olanları işte böyle mükâfaatlandırırız.
- Tefhim-ul Kuran: Elbette biz, ´iyi ve güzel´ davrananları işte böyle ödüllendirmekteyiz.
Resim yüklenemedi.