Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَلَا يَظُنُّ أُو۟لَٰٓئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
Elâ yezunnu ulâike ennehum meb´ûsûn(meb´ûsûne).
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- أَلَا
- sanmıyorlar mı?
- يَظُنُّ
- ظ ن ن
- işte
- أُولَٰئِكَ
- onlar
- أَنَّهُمْ
- tekrar diriltileceklerini
- مَبْعُوثُونَ
- ب ع ث
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
- Diyanet Vakfı: (4-6) Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar, tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
- Ali Fikri Yavuz: Bunlar, zannetmezler mi ki, öldükten sonra kendileri diriltecekler,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): (4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba´s olunacaklar?
- Fizilal-il Kuran: Onlar, tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
- Hasan Basri Çantay: Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı,
- İbni Kesir: Onlar, kendilerinin diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Resim yüklenemedi.