Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَا تَتَّخِذُوٓا۟ أَيْمَٰنَكُمْ دَخَلًۢا بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌۢ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُوا۟ ٱلسُّوٓءَ بِمَا صَدَدتُّمْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ ۖ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
Ve lâ tettehızû eymânekum dehalen beynekum fe tezille kademun ba’de subûtihâ ve tezûkus sûe bimâ sadedtum an sebîlillâh(sebîlillâhi), ve lekum azâbun azîm(azîmun).
Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- وَلَا
- yapmayın
- تَتَّخِذُوا
- ا خ ذ
- yeminlerinizi
- أَيْمَانَكُمْ
- ي م ن
- bozan bir şey
- دَخَلًا
- د خ ل
- aranızı
- بَيْنَكُمْ
- ب ي ن
- kayar
- فَتَزِلَّ
- ز ل ل
- ayak
- قَدَمٌ
- ق د م
- sonra
- بَعْدَ
- ب ع د
- sağlam bastıktan
- ثُبُوتِهَا
- ث ب ت
- ve tadarsınız
- وَتَذُوقُوا
- ذ و ق
- kötülüğü
- السُّوءَ
- س و ا
- dolayı
- بِمَا
- engel olduğunuzdan
- صَدَدْتُمْ
- ص د د
- -dan
- عَنْ
- yolu-
- سَبِيلِ
- س ب ل
- Allah’ın
- اللَّهِ
- ve sizin için vardır
- وَلَكُمْ
- bir azab
- عَذَابٌ
- ع ذ ب
- büyük
- عَظِيمٌ
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır.
- Diyanet Vakfı: Yeminlerinizi aranızda fesada araç edinmeyin, aksi halde (İslâm´da) sebat etmişken ayağınız kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yeminlerinizi, aranızda hile ve bozgunculuğa vesile edinmeyin, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız; artık ahirette de size pek büyük bir azap olur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yeminlerinizi aranızda aldatma ve fesada vasıta edinmeyin, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da Allah yolundan saptığınız için, dünyada kötü azabı tadarsınız. Ahirette de size büyük bir azab olur.
- Ali Fikri Yavuz: Yeminlerinizi, aranızda fesada bir vesile edinmeyin ki, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da, Allah yolundan saptığınız için dünyada fena azab tadarsınız; ahirette de size büyük bir azab olur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yeminlerinizi aranızda hud´a ve fesada vesile ittihaz etmeyin ki sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız, Âhırette de size pek büyük bir azâb olur
- Fizilal-il Kuran: Yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı kullanmayınız. Yoksa yere sağlam basan ayaklarınız kayıyor ve başkalarının Allah yoluna girmelerine engel olmanızın sonucu olarak ızdırap çekersiniz, ayrıca ahirette de büyük bir azaba çarpılırsınız.
- Hasan Basri Çantay: Yeminlerinizi aranızda hıyle ve fesâd (mevzuu) edinmeyin. Çünkü sapasağlam yerleşdikden sonra (öyle) bir ayak kayar (ki)! Allahın yolundan sapdığınıza karşılık (dünyâda) fena azâb tadacaksınız. (Âhiretde) hakkınız (daha) büyük bir azâbdır.
- İbni Kesir: Yeminlerinizi aranızda hile ve bozgun vesilesi yapmayın. Çünkü bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak, kayabilir. Allah yolundan alıkoyduğunuz için kötü bir azab tadarsınız. Ve sizin için büyük bir azab vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve yeminlerinizi aranızda hileye, (fesada) vesile ittihaz etmeyiniz ki, bir ayak, sabit olduğundan sonra kayar. Ve Allah yolunda men ettiğinizden dolayı fenalığı tadarsınız ve sizin için büyük bir azap da vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah´ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir.
Resim yüklenemedi.