Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَكَأْسًا دِهَاقًا
Ve ke’sen dihâkâ(dihâkan).
(31-34) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve kadeh(ler)
- وَكَأْسًا
- ك ا س
- dolu
- دِهَاقًا
- د ه ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (31-34) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
- Diyanet Vakfı: (31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dopdolu bir kadeh var.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Dopdolu kadehler var.
- Ali Fikri Yavuz: Hem dolgun kadehler var...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve bir dolgun peymâne var
- Fizilal-il Kuran: Dolu dolu kadehler
- Hasan Basri Çantay: dolu kadeh (ler)!
- İbni Kesir: Ve dolu kaseler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve dopdolu kaseler vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Dopdolu kadehler.
Resim yüklenemedi.