Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّٰبًا
Lâ yes’meûne fîhâ lagven ve lâ kizzâbâ(kizzâben).
Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- لَا
- işitmezler
- يَسْمَعُونَ
- س م ع
- orada
- فِيهَا
- boş söz
- لَغْوًا
- ل غ و
- ve ne de
- وَلَا
- yalan
- كِذَّابًا
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.
- Diyanet Vakfı: Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Orada ne boş bir laf işitirler ne de bir yalan isnadı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
- Ali Fikri Yavuz: Orada ne boş bir lâf işitilir, ne de bir yalan...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Orada ne boş bir lâf işitirler ne de bir tekzîb
- Fizilal-il Kuran: Orada ne boş bir söz ve ne de yalan işitirler.
- Hasan Basri Çantay: Orada ne boş bir lâkırdı, ne de birbirine yalan söyleme (nedir) işitmezler.
- İbni Kesir: Orada yalan ve boş söz işitmezler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.
- Tefhim-ul Kuran: İçinde, ne ´boş ve saçma bir söz´ işitirler, ne bir yalan.
Resim yüklenemedi.