Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّآ أَنذَرْنَٰكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ ٱلْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ ٱلْكَافِرُ يَٰلَيْتَنِى كُنتُ تُرَٰبًۢا
İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yenzurul mer’u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ(turâben).
Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- siz uyardık
- أَنْذَرْنَاكُمْ
- ن ذ ر
- bir azab ile
- عَذَابًا
- ع ذ ب
- yakın
- قَرِيبًا
- ق ر ب
- o gün
- يَوْمَ
- ي و م
- bakar
- يَنْظُرُ
- ن ظ ر
- kişi
- الْمَرْءُ
- م ر ا
- işlere
- مَا
- öne sürdüğü
- قَدَّمَتْ
- ق د م
- ellerinin
- يَدَاهُ
- ي د ي
- ve der
- وَيَقُولُ
- ق و ل
- kafir
- الْكَافِرُ
- ك ف ر
- keşke
- يَا لَيْتَنِي
- ben olsaydım
- كُنْتُ
- ك و ن
- toprak
- تُرَابًا
- ت ر ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
- Diyanet Vakfı: Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Çünkü Biz size yakın bir azabı ihtar ettik. O gün kişi ellerinin önceden gönderdiğine bakacak ve kafir ise: «Ah ne olurdu ben bir toprak olsaydım!» diyecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: «Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım.»
- Ali Fikri Yavuz: Çünkü biz, size, (ahirette olacak) yakın bir azabı haber verdik. O gün kişi, ellerinin kazanıp öne (ahirete) gönderdiği amellere bakacak ve kâfir şöyle diyecektir: “- Ah ne olurdu, ben bir toprak olaydım!...”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Çünkü biz size yakın bir azâbı ıhtar ettik, o gün ki kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve diyecek ki kâfir: ah nolaydı ben bir türâb olaydım
- Fizilal-il Kuran: Sizi yakın gelecekteki azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da «Keşke toprak olsaydım» der.
- Hasan Basri Çantay: Çünkü hakıykaten biz size yakın bir azabın tehlikesini haber verdik. O gün (her) kes iki elinin önden yolladığı ne ise (ona) bakacak, kâfir ise «Ah, ne olurdu ben bir toprak olaydım» diyecek.
- İbni Kesir: Biz, sizi yakın bir azabla uyardık. O gün; kişi elleriyle sunduğuna bakacak. Ve kafir: Keşki ben, toprak olsaydım, diyecektir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir.
- Tefhim-ul Kuran: Gerçekten biz sizi yakın bir azab ile uyarıp korkuttuk. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kâfir olan da; «Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim» diyecek.