Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ رَءَاهُ نَزْلَةً أُخْرَىٰ
Ve lekad reâhu nezleten uhrâ.
Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- onu görmüştü
- رَاهُ
- ر ا ي
- inişinde
- نَزْلَةً
- ن ز ل
- başka bir
- أُخْرَىٰ
- ا خ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
- Diyanet Vakfı: (13-14) Andolsun onu, Sidretü´l-Müntehâ´nın yanında önceden bir defa daha görmüştü.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, o onu bir kez daha inişinde gördü;
- Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun onu bir kez daha görmüştü.
- Ali Fikri Yavuz: Yemin olsun ki, o (Cebrâil’i hakîki suretinde) bir daha da (mi’raçtan) inerken gördü:
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Kasem olsun ki o onu bir daha da inişinde gördü
- Fizilal-il Kuran: O, Cebrail´i bir başka inişinde de görmüştü.
- Hasan Basri Çantay: (13-14) Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o,
- İbni Kesir: Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, O´nu (Cibril´i) diğer bir inişinde de gördü.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü.
Resim yüklenemedi.