Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَا زَاغَ ٱلْبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ
Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ.
Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- مَا
- şaşmadı
- زَاغَ
- ز ي غ
- göz(ü)
- الْبَصَرُ
- ب ص ر
- ve
- وَمَا
- azmadı
- طَغَىٰ
- ط غ ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
- Diyanet Vakfı: Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Göz ne şaştı, ne (de sınırı) aştı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.
- Ali Fikri Yavuz: (Hz. Peygamber Aleyhisselâm gördüğü ahvali tam gördü de) göz ne kaydı, ne de aştı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Göz, ne şaştı ne aştı
- Fizilal-il Kuran: Muhammed´in gözü ne yana kaydı ve ne de öteye geçti
- Hasan Basri Çantay: (Peygamberin) göz (ü, gördüğünden) ağmadı, (onu) aşmadı da.
- İbni Kesir: Göz, ne şaştı ne aştı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (16-17) O vakit ki, Sidre´yi bürüyen bürüyordu. Göz ne çevrildi ve ne de tecavüz etti.
- Tefhim-ul Kuran: Göz kayıp şaşmadı ve (sınırı) taşmadı.
Resim yüklenemedi.