Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلْكَٰفِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ ۚ أَتُرِيدُونَ أَن تَجْعَلُوا۟ لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَٰنًا مُّبِينًا
Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûl kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne), e turîdûne en tec’alû lillâhi aleykum sultânen mubînâ(mubînen).
Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ey
- يَا أَيُّهَا
- kimseler
- الَّذِينَ
- inanan(lar)
- امَنُوا
- ا م ن
- لَا
- edinmeyin
- تَتَّخِذُوا
- ا خ ذ
- kafirleri
- الْكَافِرِينَ
- ك ف ر
- dost
- أَوْلِيَاءَ
- و ل ي
- مِنْ
- bırakıp
- دُونِ
- د و ن
- mü’minleri
- الْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- mi istiyorsunuz?
- أَتُرِيدُونَ
- ر و د
- أَنْ
- vermek
- تَجْعَلُوا
- ج ع ل
- Allah’a
- لِلَّهِ
- aleyhinizde olacak
- عَلَيْكُمْ
- bir delil
- سُلْطَانًا
- س ل ط
- apaçık
- مُبِينًا
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
- Diyanet Vakfı: Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah´a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ey iman edenler, müminleri bırakıp da kafirleri başınıza geçirmeyin! Kendi aleyhinizde Allah´a açık bir saltanat vermek ister misiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah´a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
- Ali Fikri Yavuz: Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin (başlarınıza geçirmeyin.) Azabızınızı gerektiren açık bir hüccet Allah’a vermek ister misiniz?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ey o bütün iyman edenler! mü´minleri bırakıb da kâfirleri başlarınıza geçirmeyin, ister misiniz ki Allah için aleyhinizde açık bir saltanat husule getiresiniz
- Fizilal-il Kuran: Ey müminler, sakın müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyiniz. Yoksa Allah´a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
- Hasan Basri Çantay: Ey îman edenler, mü´minleri bırakıb da kâfirleri dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allaha apaçık bir hüccet vermek ister misiniz?
- İbni Kesir: Ey iman edenler; mü´minleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. Allah´ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ey imân etmiş olanlar! Mü´minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyiniz. İstermisiniz ki, Allah için aleyhinize bir apaçık hüccet edinesiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Ey iman edenler, mü´minleri bırakıp kâfirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah´a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz?