Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّ مِنكُمْ لَمَن لَّيُبَطِّئَنَّ فَإِنْ أَصَٰبَتْكُم مُّصِيبَةٌ قَالَ قَدْ أَنْعَمَ ٱللَّهُ عَلَىَّ إِذْ لَمْ أَكُن مَّعَهُمْ شَهِيدًا
Ve inne minkum le men le yubattienn(yubattienne), fe in esâbetkum musîbetun kâle kad en’amallâhu aleyye iz lem ekun meahum şehîdâ(şehîden)..
Şüphesiz, aranızda öyle kimseler var ki, (onların her biri savaşa gitme konusunda) hakikaten pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse, “Allah, bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve şüphesiz
- وَإِنَّ
- içinizden
- مِنْكُمْ
- bir kısmı var ki
- لَمَنْ
- pek ağır davranır
- لَيُبَطِّئَنَّ
- ب ط ا
- eğer
- فَإِنْ
- size erişirse
- أَصَابَتْكُمْ
- ص و ب
- bir felaket
- مُصِيبَةٌ
- ص و ب
- der ki
- قَالَ
- ق و ل
- muhakkak
- قَدْ
- lutfetti
- أَنْعَمَ
- ن ع م
- Allah
- اللَّهُ
- bana
- عَلَيَّ
- إِذْ
- لَمْ
- bulunmadım
- أَكُنْ
- ك و ن
- onlarla beraber
- مَعَهُمْ
- hazır
- شَهِيدًا
- ش ه د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz, aranızda öyle kimseler var ki, (onların her biri savaşa gitme konusunda) hakikaten pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse, “Allah, bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der.
- Diyanet Vakfı: İçinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar. Eğer size bir felâket erişirse: «Allah bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım» der.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bununla beraber içinizden öylesi vardır ki, her halde ağırdan alacaktır. Eğer size bir felaket isabet ederse: «Gerçekten Allah bana lütfetti de, onlarla birlikte bulunmadım.» der.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz içinizden bir kısmı vardır ki, pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse: «Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadım.» der.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçek sizden öylesi (münafık) vardır ki, ağır alacaktır. Eğer size bir felâket gelirse diyecek ki: “- Doğrusu Allah bana ihsan etti. Çünkü onlarla beraber savaşta bulunmadım.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Maamafih içinizden öylesi vardır ki her halde ağır alacaktır: bakar eğer size bir musîbet isabet ederse «cidden, der: Allah bana lütfetti zira onlarla beraber hâzır bulunmadım»
- Fizilal-il Kuran: İçinizde bu görevi gayet ağırdan alanlar var. Eğer bir musibet (başarısızlık- yenilgi) ile karşılaşırsanız ´Allah bana lütfetti de onlarla birlikte bulunmadım´ der.
- Hasan Basri Çantay: İçinizden (öylesi vardır ki) muhakkak ağır davranacakdır. Eğer size bir musîybet gelib çatarsa diyecek ki: «Allah bana cidden lûtfetdi. Çünkü onlarla beraber bulunmadım»!
- İbni Kesir: Aranızda pek ağır davranacak olanlar da var. Size bir musibet geldiği takdirde: Allah bana gerçekten lütfetti de onlarla beraber bulunmadım der.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şüphesiz sizden öyle kimse vardır ki, elbette ağır davranacaktır. Eğer size bir musibet isabet ederse, «Muhakkak Allah Teâlâ bana lütfetti, çünkü onlar ile beraber hazır bulunmadım» der.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz sizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: «Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım» der.
Resim yüklenemedi.