Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَئِنْ أَصَٰبَكُمْ فَضْلٌ مِّنَ ٱللَّهِ لَيَقُولَنَّ كَأَن لَّمْ تَكُنۢ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُۥ مَوَدَّةٌ يَٰلَيْتَنِى كُنتُ مَعَهُمْ فَأَفُوزَ فَوْزًا عَظِيمًا
Ve lein esâbekum fadlun minallâhi le yekûlenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun yâ leytenî kuntu meahum fe efûze fevzen azîmâ(azîmen).
Eğer Allah’tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: “Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve eğer
- وَلَئِنْ
- size erişirse
- أَصَابَكُمْ
- ص و ب
- bir ni’met
- فَضْلٌ
- ف ض ل
- -tan
- مِنَ
- Allah-
- اللَّهِ
- der
- لَيَقُولَنَّ
- ق و ل
- sanki
- كَأَنْ
- لَمْ
- yokmuş gibi
- تَكُنْ
- ك و ن
- sizinle
- بَيْنَكُمْ
- ب ي ن
- kendisi arasında
- وَبَيْنَهُ
- ب ي ن
- hiç sevgi
- مَوَدَّةٌ
- و د د
- keşke ben de
- يَا لَيْتَنِي
- olsaydım
- كُنْتُ
- ك و ن
- onlarla beraber
- مَعَهُمْ
- kazansaydım
- فَأَفُوزَ
- ف و ز
- bir başarı
- فَوْزًا
- ف و ز
- büyük
- عَظِيمًا
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Eğer Allah’tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: “Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım.”
- Diyanet Vakfı: Eğer Allah´tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- «Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım!» der.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve eğer size Allah´tan bir lütuf erişirse -sanki kendisiyle aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi- mutlaka: «Ah! Keşke onlarla beraber olsaydım da büyük bir murada ereydim!» diyecekti.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve eğer Allah´tan size bir lütuf ve zafer erişecek olsa, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi, bu sefer de hiç şüphesiz şöyle diyecek: «Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydım da büyük murada ereydim.»
- Ali Fikri Yavuz: Ve eğer size, Allah’dan fetih ve ganimet gibi bir lütuf gelirse, sanki kendisi ile aranızda hiç bir tanışıklık olmamış gibi muhakkak şöyle diyecektir: “- Ah, keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir nimet ve ganimete ereydim!”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve eğer size Allahdan bir fazl nasîb olursa sanki kendisiyle aranızda hiç bir ülfet olmamış gibi mutlak diyecektir ki «ah, nolaydım onlarla beraber olaydım da büyük bir murada ireydim!»
- Fizilal-il Kuran: Buna karşılık Allah size bir zafer kazandıracak olursa sanki daha önce aranızda hiçbir tanışıklık, hiçbir dostluk yokmuş gibi ´keşki ben de onlarla birlikte olsaydım da ben de büyük başarıya erseydim´ der.
- Hasan Basri Çantay: Eğer size Allahdan bir lutf-ü inayet gelirse (o vakit da), sanki sizinle kendisi arasında hiç bir tanışıklık olmamış gibi, muhakkak şöyle diyecekdir: «Keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir muraada (ganimete) ereydim»!
- İbni Kesir: Şayet Allah´ın büyük bir nimetine mazhar olursanız; andolsun ki, sizinle bir dostluk ve tanışıklığı yokmuş gibi: Keşki onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarıya erişseydim, der.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve yemin olsun ki, eğer size taraf-ı ilâhi´den bir fazl nâsib olursa, sanki sizinle onun arasında hiçbir tanışıklık yok imiş gibi, «Ne olurdu ben de onlar ile beraber olsaydım da büyük bir ganîmete nâil olsa idim,» diyecektir.
- Tefhim-ul Kuran: Eğer size Allah´tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der: «Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük ´kurtuluş ve mutluluğa´ erseydim.»
Resim yüklenemedi.