Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَقُلْتُ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارًا
Fe kul tustagfırû rabbekum innehu kâne gaffârâ(gaffâran).
“Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır.’
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedim ki
- فَقُلْتُ
- ق و ل
- mağfiret dileyin
- اسْتَغْفِرُوا
- غ ف ر
- Rabbinizden
- رَبَّكُمْ
- ر ب ب
- çünkü O
- إِنَّهُ
- كَانَ
- ك و ن
- çok bağışlayandır
- غَفَّارًا
- غ ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır.’
- Diyanet Vakfı: Dedim ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Gelin, Rabbinizin bağışlamasını isteyin, çünkü O, bağışlaması çok bir bağışlayandır! dedim.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır.»
- Ali Fikri Yavuz: Dedim ki: Gelin, Rabbinizin mağfiretini isteyin; çünkü O, Gaffâr’dır= mağfireti çok boldur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Gelin dedim: rabbınızın mağfiretini isteyin, çünkü, o, mağfireti çok bir gaffardır
- Fizilal-il Kuran: Dedim ki: «Rabbiniz´den bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır..
- Hasan Basri Çantay: «Artık, dedim, Rabbinizden mağfiret dileyin. Çünkü O, çok yarlığayıcıdır».
- İbni Kesir: Dedim ki: Rabbınızdan mağfiret dileyin. Muhakkak ki O Ğaffar olandır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (9-10) «Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim. Artık dedim ki, Rabinizden mağrifet dileyiniz, şüphe yok ki O, çok mağfiret buyurucudur.»
- Tefhim-ul Kuran: «Bundan böyle» dedim. «Rabbinizden mağfiret isteyin çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır.