Your browser doesn’t support HTML5 audio
لِّتَسْلُكُوا۟ مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
Li teslukû minhâ subulen ficâcâ(ficâcen).
(19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gidesiniz diye
- لِتَسْلُكُوا
- س ل ك
- ondaki
- مِنْهَا
- yollarda
- سُبُلًا
- س ب ل
- geniş geniş
- فِجَاجًا
- ف ج ج
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (19-20) ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”
- Diyanet Vakfı: (19-20) Allah, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ondan (açılan) geniş geniş yollarda gidesiniz diye.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ki, ondan açılan geniş geniş yollarda gidesiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Onun geniş yollarında gezesiniz diye...”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda
- Fizilal-il Kuran: (19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O´dur.
- Hasan Basri Çantay: «onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye».
- İbni Kesir: Geniş yollarında gezip dolaşasınız, diye.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Tâ ki, ondan geniş geniş yollara gidiveresiniz.
- Tefhim-ul Kuran: «Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip dolaşırsınız, diye.»
Resim yüklenemedi.