Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِن يَكُن لَّهُمُ ٱلْحَقُّ يَأْتُوٓا۟ إِلَيْهِ مُذْعِنِينَ
Ve in yekun lehumul hakku ye’tû ileyhi muz’ınîn(muz’ınîne).
Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve eğer
- وَإِنْ
- olursa
- يَكُنْ
- ك و ن
- kendi lehlerine
- لَهُمُ
- hüküm
- الْحَقُّ
- ح ق ق
- gelirler
- يَأْتُوا
- ا ت ي
- ona
- إِلَيْهِ
- ita’at ederek
- مُذْعِنِينَ
- ذ ع ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.
- Diyanet Vakfı: Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Eğer hak kendilerinden yana ise, baş eğerek ona gelirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ama, eğer (Allah ve Resulünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona, gönülden bağlı olarak saygı ile gelirler.
- Ali Fikri Yavuz: Eğer hak kendilerinin olursa, koşarak Peygambere gelirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve eğer hak kendilerinin olur ise münkad olarak ona gelirler
- Fizilal-il Kuran: Eğer davanın haklı tarafı iseler, Peygamber´e tam bir teslimiyetle koşa koşa gelirler.
- Hasan Basri Çantay: Eğer hak kendilerinin lehinde ise itaatle koşa koşa ona gelirler.
- İbni Kesir: Eğer hak, kendilerinden tarafa ise; boyunlarını bükerek gelirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve eğer hak kendilerinin lehine ise ona inkiyâd ederek geliverirler.
- Tefhim-ul Kuran: Eğer hak onların lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.
Resim yüklenemedi.