Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ مَّثَلُ ٱلْجَنَّةِ ٱلَّتِى وُعِدَ ٱلْمُتَّقُونَ ۖ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ ۖ أُكُلُهَا دَآئِمٌ وَظِلُّهَا ۚ تِلْكَ عُقْبَى ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوا۟ ۖ وَّعُقْبَى ٱلْكَٰفِرِينَ ٱلنَّارُ
Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ukuluhâ dâimun ve zilluhâ, tilke ukbellezînettekav ve ukbel kâfirînen nâr(nâru).
Allah’a karşı gelmekten sakınanlara va’dolunan cennetin durumu şudur: Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkâr edenlerin sonu ise ateştir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- durumu
- مَثَلُ
- م ث ل
- cennetin
- الْجَنَّةِ
- ج ن ن
- şöyledir
- الَّتِي
- va’dedilen
- وُعِدَ
- و ع د
- korunanlara
- الْمُتَّقُونَ
- و ق ي
- akar
- تَجْرِي
- ج ر ي
- مِنْ
- altından
- تَحْتِهَا
- ت ح ت
- ırmaklar
- الْأَنْهَارُ
- ن ه ر
- meyvesi
- أُكُلُهَا
- ا ك ل
- süreklidir
- دَائِمٌ
- د و م
- ve gölgesi de
- وَظِلُّهَا
- ظ ل ل
- işte budur
- تِلْكَ
- sonu
- عُقْبَى
- ع ق ب
- kimselerin
- الَّذِينَ
- korunan(ların)
- اتَّقَوْا
- و ق ي
- ve sonu ise
- وَعُقْبَى
- ع ق ب
- inkar edenlerin
- الْكَافِرِينَ
- ك ف ر
- ateştir
- النَّارُ
- ن و ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah’a karşı gelmekten sakınanlara va’dolunan cennetin durumu şudur: Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkâr edenlerin sonu ise ateştir.
- Diyanet Vakfı: Takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliği (şudur): Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Takva sahiplerine va´dolunan cennetin misali şöyledir Altından ırmaklar akar, yemişleri devamlıdır, gölgesi de... İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kafirlerin sonu ise ateştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Müttakilere vaad olunan cennetin misali şöyledir: Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir.
- Ali Fikri Yavuz: Takva sahiblerine vaad olunan cennetin hâli şöyle: (ağaçları) altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgesi devamlıdır. İşte bu, Allah’dan korkup sakınanların akıbeti!...Kâfirlerin akıbeti ise ateştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Müttekilere va´dolunan Cennetin temsili; altından ırmaklar akar, yemişleri daim, sayesi de, bu işte takva yolunu tutanların ukbası, kâfirlerin ukbası ise ateş
- Fizilal-il Kuran: Kötülüklerden sakınanlara vadedilen cennet şöyledir. Oranın altından çeşitli ırmaklar akar, ağaçlarının meyvaları süreklidir, gölgeleri de. İşte kötülüklerden sakınanların sonu burasıdır. Kâfirlerin sonu ise cehennem ateşidir.
- Hasan Basri Çantay: Takvaa saahiblerine va´d edilen cennetin sıfatı (şudur): Altından ırmaklar akar onun. Yemişleri ve gölgeleri dâimdir. İşte (fenâlıkdan) sakınanların (mes´ud) aakıbeti! Kâfirlerin sonucu ise ateşdir.
- İbni Kesir: Müttakilere vaad olunan cennetin içinden ırmaklar akar. Oranın yiyecekleri de, gölgeleri de ebedidir. Bu, takva sahiplerinin akıbetidir. Kafirlerin akıbeti ise ateştir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Muttakîlere vaadolunmuş olan cennetin vasfı, onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri daimidir. İşte o, (cennet) ittikada bulunanların akıbetidir. Ve kâfirlerin akıbeti de ateştir.
- Tefhim-ul Kuran: Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup sakınanların (mutlu) sonudur, küfre sapanların sonu ise ateştir.
Resim yüklenemedi.