Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَهُۥ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۖ كُلٌّ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ
Ve lehu men fîs semâvâti vel ard(ardı), kullun lehu kânitûn(kânitûne).
Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun eğmektedirler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kimseler
- مَنْ
- bulunan
- فِي
- göklerde
- السَّمَاوَاتِ
- س م و
- ve yerde
- وَالْأَرْضِ
- ا ر ض
- hepsi
- كُلٌّ
- ك ل ل
- O’na
- لَهُ
- ita’at etmektedirler
- قَانِتُونَ
- ق ن ت
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun eğmektedirler.
- Diyanet Vakfı: Göklerde ve yerde olanlar hep O´nundur. Hepsi O´na boyun eğmiştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Göklerde ve yerde kim varsa hepsi Onundur. Hepsi O´na divan durmaktadır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O´nundur. Hepsi de O´na itaat etmektedirler.
- Ali Fikri Yavuz: Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur; hepsi O’na boyun eğmektedirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem Göklerde ve Yerde kim varsa onun, hepsi ona divan durmaktadır
- Fizilal-il Kuran: Göklerde ve yerde olanlar O´nundur, hepsi O´na boyun eğmiştir.
- Hasan Basri Çantay: Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Hepsi de Ona boyun eğicidirler.
- İbni Kesir: Göklerde ve yerde bulunanlar O´nundur. Hepsi O´na boyun eğer.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve O´nun içindir, göklerde ve yerde kim varsa, hepsi de O´na itaatkardırlar.
- Tefhim-ul Kuran: Göklerde ve yerde bulunanlar O´nundur; hepsi O´na ´gönülden boyun eğmiş´ bulunmaktadırlar.
Resim yüklenemedi.