Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَوَهَبْنَا لِدَاوُۥدَ سُلَيْمَٰنَ ۚ نِعْمَ ٱلْعَبْدُ ۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ
Ve vehebnâ li dâvûde suleymân(suleymâne), ni’mel abd(abdu), innehû evvâb(evvâbun).
Dâvûd’a Süleyman’ı bağışladık. O ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve biz armağan ettik
- وَوَهَبْنَا
- و ه ب
- Davud’a
- لِدَاوُودَ
- Süleyman’ı
- سُلَيْمَانَ
- ne güzel
- نِعْمَ
- ن ع م
- kuldu
- الْعَبْدُ
- ع ب د
- şüphesiz o
- إِنَّهُ
- (Allah’a) yönelirdi
- أَوَّابٌ
- ا و ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dâvûd’a Süleyman’ı bağışladık. O ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.
- Diyanet Vakfı: Biz Davud´a Süleyman´ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah´a yönelirdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de Davud´a Süleyman´ı ihsan ettik; ne güzel kuldu. O tesbih edip Allah´a yönelirdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bir de Davud´a Süleyman´ı bahşettik. Süleyman ne güzel kuldu. Çünkü o seslice tesbih edip Allah´a yönelirdi.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de Davûd’a (oğlu) Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu? Çünkü o, daima (Allah’ın rızasına ve ibadetine) rücû edendi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir de Davuda Süleymanı bahşettik, ne güzel kul, o cidden bir evvab
- Fizilal-il Kuran: Biz Davud´a Süleyman´ı hediye ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Doğrusu O daima Allah´a yönelirdi.
- Hasan Basri Çantay: Biz Dâvuda (oğlu) Süleymanı ihsan etdik. (Süleyman) ne güzel kuldu! Çünkü o, (tesbîhde, zikirde ve bütün vakıtlarında) dâima (Allaha) dönen (bir zât) di.
- İbni Kesir: Davud´a da Süleyman´ı lutfettik. O ne güzel bir kuldu ve muhakkak ki o, Allah´a yönelirdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Davûd için Süleyman´ı bağışladık. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, O (Hakk´a) dönücü idi.
- Tefhim-ul Kuran: Biz Davud´a Süleyman´ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah´a) yönelip dönen biriydi.
Resim yüklenemedi.