Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ هَٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ
İnne hâzâ le rızkunâ mâ lehu min nefâd(nefâdin).
İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- doğrusu
- إِنَّ
- bu
- هَٰذَا
- bizim rızkımızın
- لَرِزْقُنَا
- ر ز ق
- yoktur
- مَا
- onun
- لَهُ
- hiç
- مِنْ
- bitip tükenmesi
- نَفَادٍ
- ن ف د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte bu bizim hiç tükenmeyecek rızkımızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.
- Ali Fikri Yavuz: Bu, (cennette müminlere verdiğimiz nimet) bitmez tükenmez rızkımızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok
- Fizilal-il Kuran: Doğrusu, verdiğimiz rızıklar tükenmez.
- Hasan Basri Çantay: Şübhe yok ki bü, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır.
- İbni Kesir: Doğrusu bu, Bizim rızkımızdır, onun için bitip tükenme yoktur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (53-55) İşte hesap günü için vaad olunmuş olduğunuz şeyler bunlardır (denilecektir). Şüphe yok ki bu, elbette Bizim rızkımızdır. Bunun için bir tükenmek yoktur. Bu, böyle ve şüphe yok ki, azgınlar için de elbette dönüp gidilecek bir yaramaz yer vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Hiç şüphesiz bu, bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.