Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَءُنزِلَ عَلَيْهِ ٱلذِّكْرُ مِنۢ بَيْنِنَا ۚ بَلْ هُمْ فِى شَكٍّ مِّن ذِكْرِى ۖ بَل لَّمَّا يَذُوقُوا۟ عَذَابِ
E unzile aleyhiz zikru min beyninâ, bel hum fî şekkin min zikrî, bel lemmâ yezûkû azâb(azâbi).
(6-8) İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- indirildi mi?
- أَأُنْزِلَ
- ن ز ل
- ona
- عَلَيْهِ
- Zikr
- الذِّكْرُ
- ذ ك ر
- -dan
- مِنْ
- aramız-
- بَيْنِنَا
- ب ي ن
- doğrusu
- بَلْ
- onlar
- هُمْ
- içindedirler
- فِي
- şüphe
- شَكٍّ
- ش ك ك
- -den
- مِنْ
- benim Zikr’im-
- ذِكْرِي
- ذ ك ر
- hayır
- بَلْ
- لَمَّا
- onlar henüz tadmadılar
- يَذُوقُوا
- ذ و ق
- azabımı
- عَذَابِ
- ع ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (6-8) İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
- Diyanet Vakfı: (6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur´an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O Kur´an aramızdan ona mı indirilmiş? Doğrusu onlar benim Kur´an´ımdan bir kuşkulu şüphe içindeler; doğrusu henüz azabımı tatmadılar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Kur´ân aramızdan ona mı indirilmiş?» dediler. Doğrusu onlar benim Kur´ân´ımdan bir kuşku içindeler. Ve doğrusu onlar henüz azabımı tatmadılar.
- Ali Fikri Yavuz: O Kur’an, aramızdan O’na mı indirilmiş!” (dediler). Doğrusu o kâfirler, benim Kur’an’ımdan şübhededirler. Doğrusu onlar henüz azabımı tadmadılar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O zikr aramızdan ona mı indirilmiş? doğrusu onlar benim zikrimden bir kuşkulu şekk içindeler, doğrusu henüz azâbımı tatmadılar
- Fizilal-il Kuran: Kur´an, aramızda O´na mı indirilmeliydi?» dediler. Doğrusu bunlar Kur´an hakkında şüphe içindedirler. Hayır, onlar azabımı henüz tadmadılar.»
- Hasan Basri Çantay: «O Kur´an, aramızdan ona mı indirilmiş»?! Hayır, onlar benim vahyimden şübhededirler. Hayır, onlar benim azabımı henüz tatmadılar.
- İbni Kesir: Aramızdan zikir ona mı indirilmiştir? Hayır, onlar zikrimden şüphededirler. Hayır, onlar henüz azabımı tatmamışlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «O Kur´an, bizim aramızda O´nun üzerine mi indirilmiştir?» (dediler). Hayır. O münkirler Benim vahyimden tereddütler içindedirler. Hayır. Azabımı henüz tatmadılar.
- Tefhim-ul Kuran: «Zikir (Kur´an), içimizden ona mı indirildi?» Hayır, onlar benim zikrimden bir kuşku içindedirler. Hayır, onlar henüz benim azabımı tatmamışlardır.
Resim yüklenemedi.