Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ
İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
“Bu Kur’an, âlemler için ancak bir öğüttür.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- değildir
- إِنْ
- O (Kur’an)
- هُوَ
- başkası
- إِلَّا
- öğüt(ten)
- ذِكْرٌ
- ذ ك ر
- bütün alemlere
- لِلْعَالَمِينَ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Bu Kur’an, âlemler için ancak bir öğüttür.”
- Diyanet Vakfı: Bu Kur´an, ancak âlemler için bir öğüttür.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O (Kur´an) bütün alemler için sırf bir zikir, bir öğüttür.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «O Kur´ân, bütün âlemler için bir zikir, bir öğüttür.»
- Ali Fikri Yavuz: Kur’an bütün âlemlere (insan ve cinlere) ancak bir öğüddür.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O sırf bir zikir, bir öğüttür bütün âlemîn için
- Fizilal-il Kuran: Bu Kur´an, alemler için bir öğüttür.
- Hasan Basri Çantay: «O (Kur´an) âlemlere bir öğüdden başka (bir şey) değildir».
- İbni Kesir: Bu, ancak alemler için bir zikirdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (87-88) «O (Kur´an) başka değil, bütün âlemler için bir mev´izedir. Ve andolsun ki, onun haber verdiğini bir müddet sonra elbette bilmiş olacaksınız.»
- Tefhim-ul Kuran: «O (Kur´an), alemler için yalnızca bir zikir (öğüt ve hatırlatma)dır.»