Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَفَدَيْنَٰهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ
Ve fedeynâhu bi zibhın azîm(azîmin).
Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve fidye olarak ona verdik
- وَفَدَيْنَاهُ
- ف د ي
- bir kurbanlık
- بِذِبْحٍ
- ذ ب ح
- büyük
- عَظِيمٍ
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.
- Diyanet Vakfı: (107-111) Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim´e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
- Ali Fikri Yavuz: (Oğlunu kesmeğe karşılık) ona büyük bir kurbanlık, (semiz koç) fidye verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dedik ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik
- Fizilal-il Kuran: Ona fidye olarak büyük bir kurban verdik.
- Hasan Basri Çantay: Ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
- İbni Kesir: Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve O´na bir büyük kurbanlık bedel verdik.
- Tefhim-ul Kuran: Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.
Resim yüklenemedi.