Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِذْ نَجَّيْنَٰهُ وَأَهْلَهُۥٓ أَجْمَعِينَ
İz necceynâhu ve ehlehû ecmaîn(ecmaîne).
(134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- hani
- إِذْ
- onu kurtarmıştık
- نَجَّيْنَاهُ
- ن ج و
- ve ailesini
- وَأَهْلَهُ
- ا ه ل
- hepsini
- أَجْمَعِينَ
- ج م ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
- Diyanet Vakfı: (134-136) Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lût´u ve ailesinin hepsini kurtardık. Sonra diğerlerini yok ettik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onu ve bütün ailesini kurtardık;
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.
- Ali Fikri Yavuz: Hani hem onu, hem de ehlini toptan kurtarmıştık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Zira kurtardık onu ve bütün ehlini
- Fizilal-il Kuran: Onu ve ailesini kurtardık.
- Hasan Basri Çantay: Hani biz hem onu, hem ehlini topdan kurtarmışdık.
- İbni Kesir: Hani Biz, onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O´nu ve ehlini necâta erdirdik.
- Tefhim-ul Kuran: Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık;
Resim yüklenemedi.