Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓا۟ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍۭ
Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li şâirin mecnûn(mecnûnin).
“Biz, deli bir şair için ilâhlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve derlerdi
- وَيَقُولُونَ
- ق و ل
- biz mi?
- أَئِنَّا
- terk edeceğiz
- لَتَارِكُو
- ت ر ك
- tanrılarımızı
- الِهَتِنَا
- ا ل ه
- bir şair için
- لِشَاعِرٍ
- ش ع ر
- cinlenmiş
- مَجْنُونٍ
- ج ن ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Biz, deli bir şair için ilâhlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.
- Diyanet Vakfı: «Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve «Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve: «Biz, hiç, bir mecnun (deli) şair için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.
- Ali Fikri Yavuz: Ve: “- Hiç bir mecnûn şair için, biz putlarımızı bırakır mıyız?” diyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve «hiç biz mecnun şâır için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Deli bir şair için tanrılarımızı mı bırakalım? derlerdi.
- Hasan Basri Çantay: «Biz mecnun bir şâir için ma´budlarımızdan vaz mı geçecekmişiz?» derler (di).
- İbni Kesir: Ve derlerdi ki: Deli bir şair için mi ilahlarımızı terkedeceğiz?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve derler ki: «Mecnun bir şair için kendi ilâhlarımızı biz mi terkedeceğiz?»
- Tefhim-ul Kuran: Ve derlerdi ki: «Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?»
Resim yüklenemedi.