Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِذِ ٱنۢبَعَثَ أَشْقَىٰهَا
İzin baase eşkâhâ.
Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- zaman
- إِذِ
- ayaklandığı
- انْبَعَثَ
- ب ع ث
- en haydutları
- أَشْقَاهَا
- ش ق و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı.
- Diyanet Vakfı: (11-15) Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah´ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah´ın Resûlü onlara: «Allah´ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O en yaramazları fırladığı zaman,
- Elmalılı Hamdi Yazır: En azgınları ileri atılınca,
- Ali Fikri Yavuz: O vakit (Semûd kavminin) en azılısı, (bir mucize olarak kayadan çıkarılan Allah’ın devesini öldürmek için) fırlayınca;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O en yaramazları fırladığı zaman
- Fizilal-il Kuran: İçinden azgını ileri atılınca
- Hasan Basri Çantay: (O kavmin) en şakıysi ayaklandığı zaman.
- İbni Kesir: En azgınları ileri tıldığında.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (11-12) Semûd kavmi azgınlığı sebebiyle (Peygamberlerini) tekzîp etmişti. Onların en şâkisi ayaklandığı zaman.
- Tefhim-ul Kuran: En ´zorlu bedbahtları´ ayaklandığında,
Resim yüklenemedi.