Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلْأَرْضِ وَمَا طَحَىٰهَا
Vel ardı ve mâ tahâhâ.
Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yere andolsun
- وَالْأَرْضِ
- ا ر ض
- ve
- وَمَا
- onu yuvarlayıp döşeyene
- طَحَاهَا
- ط ح و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,
- Diyanet Vakfı: (1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): yere ve onu döşeyene,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yere ve onu döşeyene,
- Ali Fikri Yavuz: Arza ve onu döşeyene,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve yere ve onu döşeyene
- Fizilal-il Kuran: Yere ve onu yayana.
- Hasan Basri Çantay: yere ve onu yayıb döşeyene,
- İbni Kesir: Yere ve onu yayana,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (6-7) Ve yere ve onu yayıp döşeyene. Ve nefse ve onu düzeltmiş olana.
- Tefhim-ul Kuran: Yere ve onu yayıp döşeyene,
Resim yüklenemedi.