Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَتُتْرَكُونَ فِى مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ
E tutrakûne fî mâ hâhunâ âminîn(âminîne).
(146-148) “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?
- أَتُتْرَكُونَ
- ت ر ك
- içinde
- فِي
- مَا
- burada
- هَاهُنَا
- güven
- امِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (146-148) “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”
- Diyanet Vakfı: (146-148) Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde; ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız:
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız?»
- Ali Fikri Yavuz: Siz, buradaki nimetler içerisinde emîn olarak bırakılacak mısınız?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Siz burada emn-ü eman ile bırakılacak mısınız?
- Fizilal-il Kuran: Siz bu dünyada hep güven içinde yaşatılacağınızı mı sanıyorsunuz?
- Hasan Basri Çantay: «Siz burada (ki nimetlerin içinde) emîn emîn bırakılacak mısınız»?
- İbni Kesir: Burada emniyet içinde bırakılır mısınız?
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Siz burada emin kimseler olarak bırakılacak mısınız?»
- Tefhim-ul Kuran: «Siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?»
Resim yüklenemedi.