Your browser doesn’t support HTML5 audio
فِى جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ
Fî cennâtin ve uyûn(uyûnin).
(146-148) “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- içinde
- فِي
- bahçeler
- جَنَّاتٍ
- ج ن ن
- ve çeşme başlarında
- وَعُيُونٍ
- ع ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (146-148) “Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?”
- Diyanet Vakfı: (146-148) Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde; ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): cennetler, pınarlar,
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Bahçelerin, pınarların içinde,»
- Ali Fikri Yavuz: Bağların ve pınarların içinde,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O Cennetler, pınarlar
- Fizilal-il Kuran: Bahçeler ve pınarlar arasında
- Hasan Basri Çantay: «Bağların, pınarların içinde»,
- İbni Kesir: Bahçelerde, çeşmelerde.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Bağlarda ve ırmaklarda?»
- Tefhim-ul Kuran: «Bahçelerin, pınarların içinde.»
Resim yüklenemedi.