Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوا۟ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَٰلُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُخْرَجِينَ
Kâlû le in lem tentehi yâ lûtu le tekûnenne minel muhracîn(muhracîne).
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler
- قَالُوا
- ق و ل
- andolsun eğer
- لَئِنْ
- لَمْ
- vazgeçmezsen
- تَنْتَهِ
- ن ه ي
- Lut
- يَا لُوطُ
- mutlaka olacaksın
- لَتَكُونَنَّ
- ك و ن
- -den
- مِنَ
- sürülenler-
- الْمُخْرَجِينَ
- خ ر ج
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
- Diyanet Vakfı: Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Onlar): «Ey Lut, and içeriz ki (bu uyarılardan) vazgeçmezsen, kesinlikle (yurdun dışına) çıkarılanlardan olacaksın!» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar şöyle dediler: «Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın.»
- Ali Fikri Yavuz: Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın
- Fizilal-il Kuran: Soydaşları «Ey Lut, eğer bu dediklerinden vazgeçmezsen kesinlikle seni buradan süreceğiz» dediler.
- Hasan Basri Çantay: Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın».
- İbni Kesir: Dediler ki: Ey Lut, buna son vermezsen sen, elbette çıkarılanlardan olursun.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.»
- Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Ey Lût, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.»
Resim yüklenemedi.