Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِم مَّطَرًا ۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلْمُنذَرِينَ
Ve emtarnâ aleyhim matara(mataran), fe sâe matarul munzerîn(munzerîne).
Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yağdırdık
- وَأَمْطَرْنَا
- م ط ر
- üzerlerine
- عَلَيْهِمْ
- bir yağmur
- مَطَرًا
- م ط ر
- çok kötü oldu
- فَسَاءَ
- س و ا
- yağmuru
- مَطَرُ
- م ط ر
- uyarılanların
- الْمُنْذَرِينَ
- ن ذ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
- Diyanet Vakfı: Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, ne kötü idi O uyarılanların yağmuru!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, (uyarılanların) o yağmuru ne kötü bir yağmurdu!
- Ali Fikri Yavuz: Üzerlerine (kızgın lâvlardan ibaret) taş yağmuru yağdırdık. İşte bak, azabla korkutulanların yağmuru ne kötüdür!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru
- Fizilal-il Kuran: Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıcıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır.
- Hasan Basri Çantay: Üstlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki. (Bak) inzâr edilenlerin yağmuru ne kötüdür!
- İbni Kesir: Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru!
- Tefhim-ul Kuran: Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.
Resim yüklenemedi.