Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَوْ نَزَّلْنَٰهُ عَلَىٰ بَعْضِ ٱلْأَعْجَمِينَ
Ve lev nezzelnâhu alâ ba’dıl a’cemîn(a’cemîne).
(198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve şayet
- وَلَوْ
- biz onu indirseydik
- نَزَّلْنَاهُ
- ن ز ل
- üzerine
- عَلَىٰ
- biri
- بَعْضِ
- ب ع ض
- yabancılardan
- الْأَعْجَمِينَ
- ع ج م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı.
- Diyanet Vakfı: (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Eğer onu Arapça bilmeyenlerin birine indirseydik de,
- Elmalılı Hamdi Yazır: (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi.
- Ali Fikri Yavuz: Eğer onu Arabca bilmiyenlerden birine indirseydik de,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Eğer onu Arabca bilmiyenlerin birine indirseydik de
- Fizilal-il Kuran: Eğer biz Kur´an´ı ana dili arapça olmayan birine indirseydik de,
- Hasan Basri Çantay: Biz onu Arabca bilmeyenlerden birine indirseydik de,
- İbni Kesir: Biz, onu arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (198-199) Eğer onu Arapça bilmeyenlerin bazısı üzerine indirmiş olsa idik. Artık onu onlara karşı okuyacak olsa idi ona imân edenler olmuş olmazlardı.
- Tefhim-ul Kuran: Onu Arapça bilmeyen birine de indirmiş olsaydık,
Resim yüklenemedi.