Your browser doesn’t support HTML5 audio
ٱلَّذِى يَرَىٰكَ حِينَ تَقُومُ
Ellezî yerâke hîne tekûm(tekûmu).
(217-219) Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ki O
- الَّذِي
- seni görür
- يَرَاكَ
- ر ا ي
- zaman
- حِينَ
- ح ي ن
- namaza durduğun
- تَقُومُ
- ق و م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (217-219) Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.
- Diyanet Vakfı: O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O ki, (namaza) kalktığın vakit seni görüyor
- Elmalılı Hamdi Yazır: O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.
- Ali Fikri Yavuz: O Allah’dır ki, namaza kalktığın zaman seni görüyor,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O ki görüyor kıyam ettiğin vakıt seni
- Fizilal-il Kuran: O seni namaza durduğunda görür.
- Hasan Basri Çantay: (218-219) (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir.
- İbni Kesir: Görür O seni, kalktığında.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O ki, seni kıyam ettiğin vakit görüyor.
- Tefhim-ul Kuran: O, kıyam ettiğin zaman seni görmektedir.
Resim yüklenemedi.