Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوا۟ لَن نُّؤْثِرَكَ عَلَىٰ مَا جَآءَنَا مِنَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلَّذِى فَطَرَنَا ۖ فَٱقْضِ مَآ أَنتَ قَاضٍ ۖ إِنَّمَا تَقْضِى هَٰذِهِ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَآ
Kâlû len nu’sireke alâ mâ câenâ minel beyyinâti vellezî fataranâ fakdi mâ ente kâd(kâdin), innemâ takdî hâzihil hayâted dunyâ.
Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler ki
- قَالُوا
- ق و ل
- asla
- لَنْ
- seni tercih edemeyiz
- نُؤْثِرَكَ
- ا ث ر
- عَلَىٰ
- مَا
- bize gelene
- جَاءَنَا
- ج ي ا
- مِنَ
- açık delillere
- الْبَيِّنَاتِ
- ب ي ن
- ve kimseye
- وَالَّذِي
- bizi yaratan
- فَطَرَنَا
- ف ط ر
- o halde yap
- فَاقْضِ
- ق ض ي
- şeyi
- مَا
- sen
- أَنْتَ
- yapacağın
- قَاضٍ
- ق ض ي
- ancak
- إِنَّمَا
- (istediğini) yapabilirsin
- تَقْضِي
- ق ض ي
- bu
- هَٰذِهِ
- hayatında
- الْحَيَاةَ
- ح ي ي
- dünya
- الدُّنْيَا
- د ن و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”
- Diyanet Vakfı: Dediler ki: «Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar: «İhtimali yok, bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz. Artık ne yapacaksan yap; senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçerli olur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (İman eden sihirbazlar şöyle) dediler: «Bize gelen bu açık mucizeler ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.»
- Ali Fikri Yavuz: Sihirbazlar dediler ki: “- Bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Artık neye hükmün geçiyorsa, hükmünü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm geçirirsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İhtimali yok dediler: bize gelen bu açık mu´cizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz, artık neye hukmün geçer, ne yapabilirsen yap, senin olsa olsa bu Dünya hayata hukmün geçer
- Fizilal-il Kuran: Büyücüler dediler ki; «Biz seni, bize gelen açık delillere ve yaratıcımıza tercih edemeyiz. Vereceğin hükmü ver. Senin hükmün ancak dünya hayatında geçerli olabilir.
- Hasan Basri Çantay: (Sihirbazlar) dediler: «Seni bize gelen (şu) apaçık mucizelere, (hakıykatde ise) bizi yaratana kat´iyyen tercîh edemeyiz. Artık neye haakim isen hükmünü ver. Sen hükmünü ancak bu dünyâ hayaatında geçirebilirsin».
- İbni Kesir: Dediler ki: Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Elbette seni bize gelen âyetlere ve bizi yoktan var etmiş olana tercih edemeyiz. Artık sen, ne ile hükmedeceksen hükmet. Sen ancak bu dünya hayatında hükmedersin.»
- Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla ´tercih edip seçmeyiz´. Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.»
Resim yüklenemedi.