Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنِّى لَغَفَّارٌ لِّمَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحًا ثُمَّ ٱهْتَدَىٰ
Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.
“Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve ben
- وَإِنِّي
- çok bağışlayıcıyımdır
- لَغَفَّارٌ
- غ ف ر
- kimseye karşı
- لِمَنْ
- tevbe eden
- تَابَ
- ت و ب
- ve inanan
- وَامَنَ
- ا م ن
- ve iş yapan
- وَعَمِلَ
- ع م ل
- yararlı
- صَالِحًا
- ص ل ح
- sonra da
- ثُمَّ
- yola gelen
- اهْتَدَىٰ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.”
- Diyanet Vakfı: Şu da muhakkak ki ben, tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra (böylece) doğru yolda giden kimseyi bağışlarım.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bununla birlikte, Ben tevbe eden, iman edip yararlı işler yapan sonra da doğru giden kimse için çok bağışlayıcıyım, şüphesiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bununla beraber, şüphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel işleyen, sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için çok bağışlayıcıyım.
- Ali Fikri Yavuz: Bununla beraber, şüphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel işleyen sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için Gaffar’ım (çok bağışlayıcıyım).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bununla beraber şübhe yok ki ben, tevbe eden ve iyman edip salih amel yapan, sonra da doğru giden kimse için gaffarım
- Fizilal-il Kuran: Kuşku yok ki, ben tövbe edip iman edenlere iyi ameller işleyip doğru yoldan ayrılmayanlara karşı affediciyim.
- Hasan Basri Çantay: (Bununla beraber) şübhesiz ki ben tevbe ve îman edenleri, iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanları, sonra da doğru yolda (ölünceye kadar) sebat edenleri elbette çok yarlığayıcıyım.
- İbni Kesir: Muhakkak ki ben; tevbe edeni, inanarak salih amel işleyeni sonra da doğru yola gireni elbette bağışlayanım.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şüphe yok ki, Ben tevbe eden ve imân eyleyen ve sâlih amelde bulunan, sonra da doğru yolda sebat gösteren kimse için çok yarlığayıcıyım.
- Tefhim-ul Kuran: Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.