Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ هُمْ أُو۟لَآءِ عَلَىٰٓ أَثَرِى وَعَجِلْتُ إِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضَىٰ
Kâle hum ulâi alâ eserî ve aciltu ileyke rabbi li terdâ.
Mûsâ, şöyle dedi: “Onlar, işte onlar hemen arkamdalar. Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- onlar
- هُمْ
- işte
- أُولَاءِ
- üzerindeler
- عَلَىٰ
- benim izim
- أَثَرِي
- ا ث ر
- ve ben acele ettim
- وَعَجِلْتُ
- ع ج ل
- sana
- إِلَيْكَ
- Rabbim
- رَبِّ
- ر ب ب
- razı olman için
- لِتَرْضَىٰ
- ر ض و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Mûsâ, şöyle dedi: “Onlar, işte onlar hemen arkamdalar. Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim.”
- Diyanet Vakfı: Musa: İşte, dedi, onlar da benim peşimdeler. Ben, memnun olasın diye sana acele ile geldim Rabbim.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Musa: «Onlar, benim izimin üzerindeler ve ben, hoşnut olasın diye, sana gelmekte acele ettim ey Rabbim!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Musa: «Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar). Ben sana acele ettim (geldim) ki, hoşnud olasın» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: Mûsa dedi ki: “- Onlar, benim izim üzeredirler (beni takip ediyorlar). Ben, sana acele ettim ki, Rabbim hoşnud olasın.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onlar, dedi, benim izim üzerindeler ve ben sana acele ettim ki rabbım hoşnud olasın
- Fizilal-il Kuran: Musa, «Ya Rabbi, işte onlar da arkamdan geliyorlar. Ben önlerinden koşarak sana geldim ki, hoşnutluğunu kazanayım» dedi.
- Hasan Basri Çantay: Dedi: Onlar, işte onlar da benim ardımca (geliyorlar). Ben sana yönelerek acele etdim ki, yârab, (benden daha çok) hoşnud olasın».
- İbni Kesir: Dedi ki: Onlar izim üzerindedirler. Rabbım, hoşnud olman için sana çabucak geldim.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Onlar da beni takip etmektedirler. Ve Rabbim ben Senin için acele ettim ki, (benden) razı olasın.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Onlar arkamda izin üzerindedirler, hoşnut kalman için, sana gelmekte acele ettim Rabbim.»
Resim yüklenemedi.