Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمِنْهُم مَّن يَلْمِزُكَ فِى ٱلصَّدَقَٰتِ فَإِنْ أُعْطُوا۟ مِنْهَا رَضُوا۟ وَإِن لَّمْ يُعْطَوْا۟ مِنْهَآ إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ
Ve minhum men yelmizuke fis sadakât(sadakâti), fe in u’tû minhâ radû ve in lem yu’tav minhâ îzâ hum yeshatûn(yeshatûne).
İçlerinden sadakalar konusunda sana dil uzatanlar da var. Kendilerine ondan bir pay verilirse, hoşnut olurlar; eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse, hemen kızarlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve onlardan
- وَمِنْهُمْ
- kimi de
- مَنْ
- sana dil uzatır
- يَلْمِزُكَ
- ل م ز
- hakkında
- فِي
- sadakalar
- الصَّدَقَاتِ
- ص د ق
- eğer
- فَإِنْ
- kendilerine pay verilse
- أُعْطُوا
- ع ط و
- onlardan
- مِنْهَا
- hoşlanırlar
- رَضُوا
- ر ض و
- ve eğer
- وَإِنْ
- لَمْ
- kendilerine pay verilmezse
- يُعْطَوْا
- ع ط و
- onlardan
- مِنْهَا
- hemen
- إِذَا
- onlar
- هُمْ
- kızarlar
- يَسْخَطُونَ
- س خ ط
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İçlerinden sadakalar konusunda sana dil uzatanlar da var. Kendilerine ondan bir pay verilirse, hoşnut olurlar; eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse, hemen kızarlar.
- Diyanet Vakfı: Onlardan sadakaların (taksimi) hususunda seni ayıplayanlar da vardır. Sadakalardan onlara da (bir pay) verilirse razı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Aralarında sadakalar konusunda seni kınayanlar da var. Çünkü ondan kendilerine verilmişse, hoşnut olurlar; şayet verilmemişse hemen kızarlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İçlerinde (topladığın) sadakalar hakkında sana tariz eden (dil uzatan) ler de var. Eğer o sadakalardan kendilerine verilmişse hoşnut olurlar, verilmemişse hemen kızarlar.
- Ali Fikri Yavuz: Münafıklardan bir kısmı, sadakaların (ganimetlerin) bölünmesini sana târiz ediyorlar (seni adâletsizlikle ithama kalkışıyorlar) Çünkü, o sadakalardan istedikleri şey kendilerine verilirse razı olurlar, verilmezse hemen kızarlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İçlerinden sadakalar hakkında sana ta´rız eden de var, çünkü, ondan kendilerine verilmişse hoşnud olurlar, verilmemişse derhal kızarlar
- Fizilal-il Kuran: Onların bazıları sadakaların (zekât gelirlerinin) bölüştürülmesi konusunda sana dil uzatırlar. Eğer zekât gelirlerinden kendilerine bir pay verilirse memnun olurlar, eğer bu gelirlerden kendilerine bir pay verilmez ise hemen öfkeleniverirler.
- Hasan Basri Çantay: İçlerinden sadakalar (ın taksimi) hususunda seni ayıblayacaklar da var. Çünkü eğer içlerinden kendilerine (diledikleri bir şey) verilirse hoşlanırlar. Şâyed yine kendilerinden olanlara (diledikleri şey) verilmezse derhal kızarlar.
- İbni Kesir: İçlerinden kimi de sadakalar hakkında sana dil uzatırlar. Eğer kendilerine verilirse hoşlanırlar, verilmezse hemen kızarlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlardandır, sadakalar hususunda seni ayıplar olan şahıs da. İmdi kendilerine onlardan verilmiş olunca hoşnut olurlar ve eğer onlardan verilmezse o vakit kızarlar.
- Tefhim-ul Kuran: Onlardan sadakalar konusunda seni yadırgayacaklar vardır. Ondan kendilerine verilirse hoşlanırlar, ondan kendilerine verilmediği zaman da bu sefer gazablanırlar.
Resim yüklenemedi.