Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَمْ لَهُمْ سُلَّمٌ يَسْتَمِعُونَ فِيهِ ۖ فَلْيَأْتِ مُسْتَمِعُهُم بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ
Em lehum sullemun yestemiûne fîh(fîhî), fel ye’ti mustemiuhum bi sultânin mubîn(mubînin).
Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilâhî vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yoksa
- أَمْ
- onların (var mıdır?)
- لَهُمْ
- bir merdivenleri
- سُلَّمٌ
- س ل م
- dinleyecekleri
- يَسْتَمِعُونَ
- س م ع
- orada
- فِيهِ
- öyleyse getirsin
- فَلْيَأْتِ
- ا ت ي
- dinleyenleri
- مُسْتَمِعُهُمْ
- س م ع
- bir delil
- بِسُلْطَانٍ
- س ل ط
- açık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilâhî vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
- Diyanet Vakfı: Yoksa onların, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsinler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yoksa onlara mahsus bir merdiven var da (çıkıp) ondan dinliyorlar mı? Öyleyse dinleyenleri, açıklayıcı bir delil getirsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin.
- Ali Fikri Yavuz: Yoksa, onların bir merdiveni var da (göğe yükselib meleklere vahy edilen sözü) ondan mı dinliyorlar? Öyle ise dinleyicileri, (dinlediklerini isbat edecek) açık bir delil getirsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yoksa onlara mahsus bir merdiven var da ondan dinliyorlar mı? Öyle ise dinleyicileri beyan edecek bir bürhan getirsin
- Fizilal-il Kuran: Yoksa onlar, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.
- Hasan Basri Çantay: Yoksa onlara haas bir merdiven vardır da onun üstünden mi dinliyorlar Öyleyse dinleyicileri açık bir bürhan getirsin (ler)!
- İbni Kesir: Yoksa, üzerine çıkıp dinlendikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyicileri açık bir delil getirsinler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Yoksa onlar için bir merdiven mi var, orada dinliyorlar? Öyle ise dinleyicileri açık bir bürhan getirsin.
- Tefhim-ul Kuran: Yoksa onların bir merdivenleri mi var (ki) onunla (yükselip en yüce makamda konuşulanları) dinliyorlar? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.
Resim yüklenemedi.