Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَفَٰكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
Ve fâkihetin mimmâ yetehayyerûn(yetehayyerûne).
(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve meyva(lar)
- وَفَاكِهَةٍ
- ف ك ه
- şeylerden
- مِمَّا
- beğendikleri
- يَتَخَيَّرُونَ
- خ ي ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
- Diyanet Vakfı: (Onlara) beğendikleri meyveler,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Meyve beğendiklerinden,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Beğendikleri meyvalar,
- Ali Fikri Yavuz: Bir de seçtikleri meyvelerle,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Meyve beğendiklerinden
- Fizilal-il Kuran: Hoşlarına giden meyvalarla,
- Hasan Basri Çantay: Beğeneceklerinden (türlü) meyve (ler),
- İbni Kesir: Beğenecekleri meyveler,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (19-20) Onlardan baş ağrısına uğramazlar ve akıllarını da gidermiş olmazlar. Ve (o hizmetçiler) ehl-i Cennet´in ihtiyar ettikleri meyveler ile (dolaşırlar).
- Tefhim-ul Kuran: Arzulayıp seçecekleri meyveler,
Resim yüklenemedi.