Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَّا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ
Lâ bâridin ve lâ kerîm(kerîmin).
(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- olmayan
- لَا
- serin
- بَارِدٍ
- ب ر د
- ve olmayan
- وَلَا
- faydası
- كَرِيمٍ
- ك ر م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
- Diyanet Vakfı: (43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ne serin, ne de rahatlatıcı!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ki ne serindir, ne de faydalı.
- Ali Fikri Yavuz: O gölge ne serindir, ne mülâyim...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ne serin ne de kerîm
- Fizilal-il Kuran: Ne serinliği ve ne de okşayıcılığı var.
- Hasan Basri Çantay: Ki (o gölge) ne serin, ne de fâideli değildir.
- İbni Kesir: Ne serindir, ne de hoştur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (44-46) (O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. Çünkü, şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler. Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır.
- Tefhim-ul Kuran: Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim) .
Resim yüklenemedi.