Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَفَرَءَيْتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِى تُورُونَ
E fe reeytumun nârelletî tûrûn(tûrûne).
Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gördünüz mü?
- أَفَرَأَيْتُمُ
- ر ا ي
- ateşi
- النَّارَ
- ن و ر
- الَّتِي
- çıkardığınız
- تُورُونَ
- و ر ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!
- Diyanet Vakfı: Söyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yaktığınız ateşi gördünüz mü?
- Ali Fikri Yavuz: Şimdi çakıp yakmakta olduğunuz ateşi bana haber verin:
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): bir de gördünüz mü o çakdığınız ateşi?
- Fizilal-il Kuran: Tutuşturduğunuz ateşi görüyor musunuz?
- Hasan Basri Çantay: Şimdi bana (yeşil bir ağacdan) çakmakda olduğunuz ateşi söyleyin.
- İbni Kesir: Söyleyin bana, şimdi çakmakta olduğunuz ateşi,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz?
- Tefhim-ul Kuran: Şimdi yakmakta olduğunuz ateşi gördünüz mü?
Resim yüklenemedi.