Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَا عَلَيْنَآ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ
Ve mâ aleynâ illel belâgul mubîn(mubînu).
“Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yoktur
- وَمَا
- üzerimize düşen
- عَلَيْنَا
- başka bir şey
- إِلَّا
- duyurmaktan
- الْبَلَاغُ
- ب ل غ
- açıkça
- الْمُبِينُ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
- Diyanet Vakfı: «Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah´ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze (vazife) değildir!» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir.»
- Ali Fikri Yavuz: Bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze değil
- Fizilal-il Kuran: Bizim üzerimize düşen, yalnızca açıkça duyurmaktır.
- Hasan Basri Çantay: «Bizim üzerimize (düşen vazîfe) apaçık tebliğden başkası değildir».
- İbni Kesir: Bize düşen, sadece apaçık tebliğdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Bizim üzerimize (teveccüh eden ise) apaçık bir tebliğden başka değildir.»
- Tefhim-ul Kuran: «Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.»
Resim yüklenemedi.