Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنِّىٓ إِذًا لَّفِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
İnnî izen le fî dalâlin mubîn(mubînin).
“O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz ben
- إِنِّي
- o takdirde
- إِذًا
- içinde olurum
- لَفِي
- bir sapıklık
- ضَلَالٍ
- ض ل ل
- apaçık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
- Diyanet Vakfı: «İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphesiz ben, o takdirde açık bir sapıklık içindeyimdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Şüphesiz ki ben, o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum.»
- Ali Fikri Yavuz: Şüphe yok ki, o takdirde ben, apaçık bir sapıklık içindeyim.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şübhesiz ben o vakıt açık bir dalâl içindeyim
- Fizilal-il Kuran: O takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum.
- Hasan Basri Çantay: «Şübhesiz ben o takdîrde mutlak apaçık bir sapıklık içindeyim (demek) dir».
- İbni Kesir: O takdirde ben de gerçekten apaçık bir sapıklık içerisinde olurum.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Muhakkak ki, ben o vakit apaçık bir sapıklıkta bulunmuş olurum.»
- Tefhim-ul Kuran: «O durumda ise, gerçekten ben apaçık bir sapıklık içinde olmuş olurum.»
Resim yüklenemedi.