Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَخَلَقْنَا لَهُم مِّن مِّثْلِهِۦ مَا يَرْكَبُونَ
Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne).
Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yaratmamızdır
- وَخَلَقْنَا
- خ ل ق
- kendilerine
- لَهُمْ
- مِنْ
- onun gibi
- مِثْلِهِ
- م ث ل
- şeyler
- مَا
- binecekleri
- يَرْكَبُونَ
- ر ك ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
- Diyanet Vakfı: Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ve kendilerine o gibisinden binecek şeyler yaratmamızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yine kendileri için onun gibi binecek şeyler yaratmamızdır.
- Ali Fikri Yavuz: Ve kendilerine bunun gibi, binecekleri şeyler (türlü vasıtalar) yaratmamızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ve kendilerine o misilliden binecekleri şeyler yaratmamızdır
- Fizilal-il Kuran: Ve kendilerine onun gibi binecekleri nice şeyler yaratmamızdır.
- Hasan Basri Çantay: Ve kendilerine bunun gibi binecekleri (nice) şeyleri yaratmış bulunmamızdır.
- İbni Kesir: Ve kendilerine bunun gibi nice binecek şeyler yapmamız da.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlar için onun mislinden biner oldukları şeyleri de yarattık.
- Tefhim-ul Kuran: Ve kendileri için binmekte oldukları bunun benzeri (nice) şeyleri yaratmamız da.