Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَهُمْ فِيهَا فَٰكِهَةٌ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ
Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn(yeddeûne).
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onlar için vardır
- لَهُمْ
- orada
- فِيهَا
- meyvalar
- فَاكِهَةٌ
- ف ك ه
- ve onlar için vardır
- وَلَهُمْ
- her şey
- مَا
- istedikleri
- يَدَّعُونَ
- د ع و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
- Diyanet Vakfı: Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlara orada bir meyve vardır. Onlara orada ne isterlerse vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır.
- Ali Fikri Yavuz: Onlara orada (cennetde) çeşitli meyve var; hem onlara istedikleri her şey var...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onlara orada bir meyve var, hem onlara orada ne iddia ederlerse var
- Fizilal-il Kuran: Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir.
- Hasan Basri Çantay: Orada taze yemiş (ler) onların, temennî edecekleri herşey onlarındır.
- İbni Kesir: Orada meyveler onlarındır. Ve her istedikleri kendilerinindir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar için orada taze yemişler vardır ve onlar için ne isterlerse vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Orada taptaze meyveler onların ve istek duymakta oldukları her şey onlarındır.
Resim yüklenemedi.