Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلِ ٱنظُرُوا۟ مَاذَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۚ وَمَا تُغْنِى ٱلْءَايَٰتُ وَٱلنُّذُرُ عَن قَوْمٍ لَّا يُؤْمِنُونَ
Kulinzurû mâzâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve mâ tugnîl âyâtu ven nuzuru an kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلِ
- ق و ل
- bir bakın
- انْظُرُوا
- ن ظ ر
- neler olduğuna
- مَاذَا
- فِي
- göklerde
- السَّمَاوَاتِ
- س م و
- ve yerde
- وَالْأَرْضِ
- ا ر ض
- وَمَا
- bir şey kazandırmaz
- تُغْنِي
- غ ن ي
- ayetler
- الْايَاتُ
- ا ي ي
- ve uyarılar
- وَالنُّذُرُ
- ن ذ ر
- عَنْ
- bir topluluğa
- قَوْمٍ
- ق و م
- لَا
- iman etmeyen
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
- Diyanet Vakfı: De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)» Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Bir bakın neler var göklerde ve yerde!» Fakat o deliller, o uyarılar iman etmeyecek bir kavme ne fayda sağlar ki!
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakın!» Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!
- Ali Fikri Yavuz: De ki: “- Bakın, göklerde ve yerde neler var! “ Fakat, bunca âyetler (alâmetler) ve azabla korkutmalar, iman etmiyecek bir kavme fayda vermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: bakın, Göklerde Yerde neler var, fakat o âyetler, o inzarlar iyman etmiyecek bir kavme ne fâide verir
- Fizilal-il Kuran: Onlara de ki; «Göklerde ve yerde neler olduğuna bakınız.» Fakat ibret verici belgelerin ve uyarıların iman etmeyenlere hiçbir yararı olmaz.
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın». (Fakat) bunca âyetler (ibretler) ve inzârlar îman etmeyecekler gürûhüne fâide vermez.
- İbni Kesir: De ki: Göklerde ve yerde neler var, bir bakın. Fakat bunca ayetler ve uyarılar inanmayanlar güruhuna fayda vermez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Bakınız! Göklerde ve yerde olanlar nelerdir?» Fakat imân etmez bir kavim için âyetler ve korkutucular bir faide vermez.
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Göklerde ve yerde ne var? bir bakıverin.» İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarıp korkutmalar bir şey sağlamaz.
Resim yüklenemedi.