Your browser doesn’t support HTML5 audio
هُوَ يُحْىِۦ وَيُمِيتُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Hûve yuhyî ve yumîtu ve ileyhi turceûn(turceûne).
O, diriltir ve öldürür; ancak O’na döndürüleceksiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- O
- هُوَ
- diriltir
- يُحْيِي
- ح ي ي
- ve öldürür
- وَيُمِيتُ
- م و ت
- ve O’na
- وَإِلَيْهِ
- döndürülürsünüz
- تُرْجَعُونَ
- ر ج ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O, diriltir ve öldürür; ancak O’na döndürüleceksiniz.
- Diyanet Vakfı: O hem diriltir hem de öldürür ve yalnız O’na döndürüleceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O hem diriltir, hem de öldürür ve hep döndürülüp O´na götürüleceksiniz!
- Elmalılı Hamdi Yazır: O, hem can veren, hem can alandır. Ve hepiniz O´na döndürülüp götürüleceksiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Allah hem diriltir, hem öldürür. Hep döndürülüp ona götürüleceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O hem diriltir hem öldürür ve hep döndürülüb ona götürüleceksiniz
- Fizilal-il Kuran: Dirilten de öldüren de O´dur. O´nun huzuruna döndürüleceksiniz.
- Hasan Basri Çantay: O, hem diriltir, hem öldürür. (Hepiniz) ancak Ona döndürüleceksiniz.
- İbni Kesir: Dirilten ve öldüren O´dur. O´na döneceksiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O diriltir ve öldürür ve O´na döndürüleceksinizdir.
- Tefhim-ul Kuran: O, diriltir ve öldürür. Ve O´na döndürüleceksiniz.
Resim yüklenemedi.