Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ قَٰلَ أَوَلَوْ جِئْتُكُم بِأَهْدَىٰ مِمَّا وَجَدتُّمْ عَلَيْهِ ءَابَآءَكُمْ ۖ قَالُوٓا۟ إِنَّا بِمَآ أُرْسِلْتُم بِهِۦ كَٰفِرُونَ
Kâle e ve lev ci’tukum bi ehdâ mimmâ vecedtum aleyhi âbâekum, kâlû innâ bi mâ ursıltum bihî kâfirûn(kâfirûne).
(Gönderilen uyarıcı,) “Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?” dedi. Onlar, “Biz kesinlikle sizinle gönderilen şeyi inkâr ediyoruz” dediler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- şayet
- أَوَلَوْ
- ben size getirsem de mi?
- جِئْتُكُمْ
- ج ي ا
- daha doğrusunu
- بِأَهْدَىٰ
- ه د ي
- şeyden
- مِمَّا
- bulduğunuz
- وَجَدْتُمْ
- و ج د
- üzerinde
- عَلَيْهِ
- babalarınızı
- ابَاءَكُمْ
- ا ب و
- dediler
- قَالُوا
- ق و ل
- doğrusu biz
- إِنَّا
- şeyi
- بِمَا
- sizinle gönderilen
- أُرْسِلْتُمْ
- ر س ل
- onu
- بِهِ
- inkar ediyoruz
- كَافِرُونَ
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Gönderilen uyarıcı,) “Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?” dedi. Onlar, “Biz kesinlikle sizinle gönderilen şeyi inkâr ediyoruz” dediler.
- Diyanet Vakfı: Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz (din)den daha doğrusunu getirmişsem (yine mi bana uymazsınız)? deyince, dediler ki: Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyi inkâr ediyoruz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Uyarıcı): «Size atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirdimse de mi?» deyince, onlar: «Biz sizin gönderildiğiniz şeylere inanmıyoruz» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gönderilen uyarıcı; «Eğer size babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem de mi bana uymazsınız?» deyince, onlar: «Gerçekten biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz.» dediler.
- Ali Fikri Yavuz: (Her peygamber de ümmetine şöyle) demişti: “Atalarınızı, üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu size getirdimse de mi? (bunu kabul etmiyeceksiniz?)” Onlar da dediler ki: “- Biz, sizin peygamber olarak getirdiğiniz şeylere inanmıyoruz.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ya, dedi: size atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirdimse de mi? Ha! dediler: biz o sizin gönderildiğiniz şeylere inanmıyoruz
- Fizilal-il Kuran: Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş olsam da yine babalarınızın yolunu mu tutacaksınız? deyince, dediler ki: «Doğrusu biz seninle gönderileni inkar ediyoruz.»
- Hasan Basri Çantay: (O peygamberlerden her biri şöyle) dedi: «Ben, atalarınızı üstünde bulunduğunuzdan daha doğrusunu size getirdimse de mi»? Onlar da «Biz, dediler, o sizin gönderildiğiniz şeylere (doğru da olsa) küfr edicileriz».
- İbni Kesir: Şayet size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmişsem; yine mi bana uymazsınız? deyince, dediler ki: Doğrusu sizin gönderildiğiniz şeyi, biz inkar ediyoruz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Ya size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirdimse de mi?» Dediler ki: «Şüphe yok biz, kendisiyle gönderilmiş olduğun şeyi inkâr edicileriz».
- Tefhim-ul Kuran: (O peygamberlerden her biri de şöyle) Demiştir: «Ben size, atalarınızı üstünde bulduğunuz şeyden daha doğru olanını getirmiş olsamda mı?» Onlar da demişlerdir ki: «Doğrusu biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeye (karşı) kâfir olanlarız.»
Resim yüklenemedi.